21 Eylül 2019 Cumartesi

İstanbul'a yakın gezilecek yerler arayanlara; Maşukiye

Merhabalar.. İstanbul'a yakın gezilecek, vakit geçirilecek yer arayanlar için yazıyorum bu yayını :) Durağımız Maşukiye. İstanbula 140km uzaklıkta İzmit-Kocaeli'ne bağlı. Yol İstanbul'dan yaklaşık 1 saat 50 dakika sürüyor. Paralı yolu kullanırsanız süre yine aynı değişmiyor bunu da not düşeyim :) 

Maşukiye'de ağaçlar arasında bol oksijenli bir ortamda ahşap masalar üzerinde kahvaltı yapmayı tercih ettik biz. Muhlama'yı ekstra istedik. Kahvaltı serpme kahvaltı, içeriği beyaz peynir, kaşar peynir, salam, yeşil ve siyah zeytin. Sıcaklar; patates kızartması, sigara böreği sahanda yumurta...  
Çayınızı bu şekilde getiriyorlar, çaydanlıktan altı yanmakta olan sıcak çayınızı kendiniz doldurup kendiniz içiyorsunuz, bu sayede masaya sürekli bakan, gidip gelen garsonlar olmuyor.

Avantajı ağaçlar içinde olması.. Navigasyona "Maşukiye" diye aratarak konumu bulabilirsiniz. İçinde ufak şelaleleri var aşağıda suyu, doğal bir ortam. Keyif dolu vakit geçirmenizi dilerim. Yorum yazarsanız sevinirim, iyi günler :)

Neden yazmadım?

Blogum kapandı sandım ve bir senedir giremedim ?

4 Ocak 2018 Perşembe

Kendimi nasıl tanıyabilirim?

Kendine 10 dakika vakit ayıramayanların aslında başka birine dönüştüğünü biliyor muydun?


Son zamanlarda yazılan çoğu kişisel gelişim yazılarının, eğitimlerinin konusu aynı. "Kendini sev, kendini affet, kendinle barışık ol!"
Kişisel gelişim ile benim ne işim olur deyip geçme.
En son ne zaman kendinle başbaşa oturup muhabbet ettin? Deli miyim ben ya deme. Kendimi seviyorum zaten diyipte geçme, tanımadığın birini sevme olasılığın yüzde kaç ki zaten?
Kendini ne kadar tanıyorsun?

Neredeyse çoğumuzun rutini aynı.
Sabah uyanıyoruz, ilk whatsapp mesajlarımıza bakıyoruz ardından instagram/facebook bildirimlerimiz. Kalkıp işe gidiyoruz ya da işlerimizi hallediyoruz, nefes almaya fırsat kalmadan telefon görüşmelerine başlıyoruz, az daha dinlenmeden dizi-film arayışı. Günlerden perşembeyse galeride en altlara inip #tbt arayışı. Telefon elde başparmak bir aşağı bir yukarı kim nerede ne yapıyor. Söylemeye çalıştığım teknolojinin aslında bizi ne kadar oyaladığı değil! O da olabilir. 
Ama bizi nelerin oyaladığından çok "biz kimiz" sorusu daha önemli değil mi sence de?
Tanımak için çabaladığımız o kadar insan var ki hayatımızda, tepkilerine göre davranışlarımıza yön verdiğimiz. Sevdiğimiz, arkadaşımız, patronumuz, ev arkadaşımız, anne babamız...
Peki ya biz bu hayatın neresindeyiz, herkesi bu kadar önemserken kendimizi ne kadar önemsiyoruz?
Yapmamız gereken sadece 10 dakika bile olsa o telefonu kapatmak, televizyonu kapatmak, müziği kapatmak, önümüzdeki kitabı kapatmak, elimizdeki işe 10 dakikacık mola vermek.
Ve en cesur dürüstlüğün ile kendini kendine açmak!
İlk başta zor oluyor tabi, ellerimi nereye koyacağım, zihnimi neyle oyalayacağım soruları başlıyor. Meşguliyete o kadar tabii tutmuşuz ki kendimizi. Tüm bu rutinlere mecbur değiliz ki aslında, yapmak zorunda da değiliz!

Otur 10 dk. Düşün!
1. Gün içinde neler yapıyorum?
-Hangilerini isteyerek yapıyorum
2. Gelecek için planlarım neler?
-Bu planları ben neden kurdum? Bu planları kurmamın altında yatan gerçek sebepler ne?
3.Kimlerle görüşüyorum, nerelerde zaman geçiriyorum?
-Kaçından zevk alıyorum? Kaçı bana gerçekten iyi geliyor?
4.Alışverişe çıktığımda neler satın alıyorum?
-Neden alıyorum? Kaçına gerçekten ihtiyacım var? Yoksa ben ihtiyaçlarımın dışına da mı hizmet ediyorum?
5.Neler yapmaktan hoşlanıyorum?
-Ciddi ciddi, neler ile zaman geçirmek beni gerçekten mutlu ediyor, deşarj ediyor?
6.Peki ya ben kimim? Kendimi nasıl tanıyabilirim?
-Bunu kendine soracaksın, bunun cevabını ben veremem. Yeni bir insanla tanışırken neler soruyorsun, hepsini kendine de sor. Neler seni sevindirir, neler seni üzer, sıkıldığında ne yaparsın, neler okursun, gezmeyi sever misin?
7.Kendin için ne yapabilirsin?
- Kendinle gerçekten tanıştıysan artık kendini mutlu edecek bir liste hazırlayabilirsin! Aç 2018 ajandanı yazmaya başla hatta! Biraz kendine vakit ayır, kendinle vakit geçir. Kendini mutlu et, kendini sevindir. Mutlu ol! Mutluluk zaten bulaşıcı değil mi! Evet başkalarını mutlu etmek istiyorsan önce kendinden başlamalısın. Mutsuz insanlar sürekli negatif enerji yaymaz mı zaten?
Arkadaşına mutlaka yedirmeyi düşündüğün tatlıyı ilk olarak kendine ısmarla! :)
Kendine küçük bir hediye al. Sana dayatılan hayatın dışına çık, mecburiyetten yaptığın hiç bir şey aslında seni sen yapan faaliyetler değiller.
Kendin için 10 dakika sana çok iyi gelecek.
Kendine eğer vakit ayırmazsan, asla kendinle başbaşa kalıp düşünen, sorgulayan, farkedebilen bir insan olamayıp başkalarının hayatlarını yaşayarak kendini tanımadan mutsuz bir yaşam süreceğini anlatabilmişimdir umarım...
Çünkü sen o komşunun çocuğunun okuduğu mühendislik bölümünü okumak zorunda değilsin.
O arkadaşın kadar muhteşem bir sevgili bulmak ya da evlenmek zorunda da değilsin.
Ya da o takip ettiğin insanlar gibi giyinmek ve gezmek zorunda da değilsin.
Yüksek maaşlı bir iş için o eğitimden bu eğitime koşmak da sana iyi gelmeyebilir.
Sana dayatılanın dışına çıkarsan, aslında bunların hiç birine ihtiyacın olmadığını anlarsın.
Hayat bu çünkü, hepimiz birbirimizden farklı yaratılmışız, birbirimizden farklı parmak izlerimiz, birbirimizden çok farklı hayat tecrübelerimiz var.
Eğer hepimiz mükemmel olmak zorunda olsaydık, hepimiz birbirimizin aynısı olurduk.
Ama öyle değil işte! Hem ne demişti o mutluluk saçan kadın, Nil karaibrahimgil?

"Kendini onunla bununla karşılaştırma. Başkalarının kriterlerine göre seçim yapma. O zaman başkalarının gideceği yerlere gidersin. Oralarda ne işin var? Senin yolun başka. Yokuşların başka. "

Hazır senenin başındayken, hadi bu sene bambaşka biri olalım. Bu sene kendimiz olalım. Kendimizi dinleyerek, kendi istekleri peşinde koşan, kendini mutlu edecek aktiviteler ve insanlarla zaman geçiren, kendini tanıyan, kendini daha çok seven bir insan olalım!
Mutlu Seneler!
2018 en güzel, en mutlu seneniz olsun!


30 Aralık 2016 Cuma

Yabancı dizi siteleri neden yasaklandı?

Merhaba Arkadaşlar!  
   Son zamanlarda Nil Karaibrahimgil'in önerisi üzerine Crazy Ex-GirlFriend adlı diziye başlamıştım, gayet eğlenceli gidiyordu, ders aralarında kendimi birer bölüm izleyerek ödüllendiriyordum. Kii dizimvar.com harikadizi.com sitelerine giriş yapmaya çalışana kadar :') Mahkeme kararı ile nerdeyse tüm yabancı dizi yayınlayan sitelere giriş yasaklanmış :') Çoğu kişi bunun yine bir sansür nedeniyle yapıldığını iddia etmişler? Ki durum böyle değil.

Dizi Sitelerine erişim neden yasaklandı? 
     Tahmin etmek çokta zor değil. "Telif Hakkı" sebebiyleymiş... Takip ettiğimiz yabancı diziler yurtdışında yayınlandığı gibi altyazılarıyla beraber bize ulaştığı içinmiş...

Yabancı Dizi nasıl izleyebilirim?
Yasaklanan sitelere erişim günümüzde çokta zor değil. Tek yapmanız gereken DNS ayarlarını 8.8.8.8 ve 8.8.4.4 yapmak! İyi seyirler :)

23 Aralık 2016 Cuma

ROACCUTANE KULLANDIKTAN 1 SENE SONRA NE Mİ OLDU?

İlacı kullanalı 1 seneyi geçiyor arkadaşlar.
Yüzümde hala sivilce çıkmıyor, fondotensiz dışarı çıkabiliyorum artık. İlk başlarda cildim fondoten , bb krem vs kabul etmiyordu orası ayrı :) temiz cilt kimyasal tutmazmış çünkü...
Elimi yüzümde rahatlıkla gezdirebiliyorum, önceden yağdan dokunamazdım, şimdi o kadar kuru ki ara sıra nemlendirici kremler , zeytinyağı vs ile nemlendirme çalışmaları yaptığım bile oluyor :)
İlaçtan bana kalan en güzel alışkanlık bool bol su içme oldu. Hala içiyorum ve bu kilo bile verdiriyor :') diyetsiz sadece bol su içerek nasıl kilo verdiğimi yakında yazmayı düşünüyorum, yazmaya da bilirim, söz vermeyeyim.
Ve geri kalan en güzel şeylerden biri de saçlarımın artık yağlanmaması! 2 günde bir yağlanırdı, şimdi ömür boyu yıkamasam yağlanmayacakmış gibiler, hatta yağlansın diye artık argan yağı kullanıyorum ekstra :D
Umarım faydam dokunmuştur çoğunuza, ilacı çokta tavsiye etmek istemiyorum alternatif tıpa yönelmek daha mantıklı geliyor artık. İlaçlar çok masum değiller. Bir yandan tamir edip diğer yandan kırıyorlar. Ama ben tüm yan etkileriyle başa çıkabilirim ille de kullanacağım derseniz size bol şifa, sabır ve bebek gibi cilt ve makyaja ihtiyaç duymadan dışarı çıkabilme özgüveni diliyorum (ki bu mümkün). Herkese geçmiş olsun ^^

30 Mayıs 2015 Cumartesi

2 AY BİTİMİNDE YAPILAN KAN TAHLİLİ ! :)

Bildiğiniz üzere bu ilacı kullananların ayda 1 bile olsa kan tahlili yaptırıp karaciğerlerini kontrol ettirmesi gerekiyor.
Gittim aç karnına kan aldırdım, ertesi gün hoop aldım sonuçları dikildim doktorumun karşısına. Heyecan da var tabi, ya karaciğerlerim mahvolduysa diye? Ya dönüşü olmayan yola girdiysem.. Tüh cildim tam olarak da iyileşmemişti napıcam şimdi diye düşünceler dönüyor beynimde...
Sonra doktor yüzüme baktı, tamamdır Kübra, tahlillerin temiz. Aynı dozda devam ediyoruz dedi.. Tabi sevindim. Gerekirse önümüzdeki ay yada 1 ay daha sonra tahlil yapacağımızı söyledi...
Hala sabah 20 mg akşam 20 mg olarak tok karnına günlük 40 mg kullanıyorum.

Heh ayrıca kendine bi broşür tarzında güneş kremleri sayfası çıkartmış. Baktı bana işaretledi bi tanesini, bunu al sürekli kullan dedi. Güneş yüzümde lekeler bırakabilirmiş derim hassaslaştığı için, Her gün sürmem lazımmış, ve güneşe çıkmadan tekrar sürecekmişim.
Gittim eczaneye 50 faktörlü turuncu güneş kremi verdi, VİCHY yazıyor üzerinde. 60-65 tl civarındaydı yanlış hatırlamıyorsam. Yanında da termal su hediye etti, yüzüme sıkabilirmişim??
Kremi alıp doktoruma geri gittim, benim yazdığımı vermemiş kendi kafasına göre vermiş dedi. Bende değiştirmeye üşendim, bittiğinde artık yeniden özel isticem doktordan.
Ayrıca mis gibi kokuyor, tatlı şeftalimsi bi kokusu var, sevdim ben bunu. Atarım fotoğrafını en yakın zamanda :)

Sağlıcakla kalın!

2.aydan selamlar :)

Roaccutanede 1buçuk ayı bitirmiş bulunmaktayım.
Söylediğim gibi geçen yıllarda bu ilacı 1 ay kullanıp bırakmıştım. Ama inanın o 1 ay ile bu 1 ay arasında öyle farklar var ki! Yaştan mıdır artık bilemem. Bu 1 buçuk ayda yaşadıklarımı anlatmak istiyorum.

1-2 Ay Yan Etkileri
Dudak
 Öncelikle, tabii ki de dudak kuruluğu 2.günden itibaren başladı. Dakika başı nivea nemlendirici sürmenin paklamadığını gördüm ve diğer ilaç kullananların tavsiyesiyle blistex nemlendirici aldım. Ve gerçekten saatlerce koruma altına alabiliyor! Bazı sabahlar uyandığımda dudağım şişmekten patlayacak gibi oluyor, bu yüzden yatmadan önce doktorun verdiği yanık kremini sürüyorum dudağıma, hatta bazen burnumun içine bile sürüyorum. Dudak kuruluğu çok aşırı olmasın diye engellemek için bol bol su için. Zira bi gün uyandığınızda dudağınızın kuruluktan yırtılıp kanayıp bi de kuruduğunu görebilirsiniz.

Burun
3.günden başlayan burun kuruluğu? Burun içi kuruduğu için damarlar çatlayıp kuruyabiliyormuş. Öyle şarıl şarıl bi kanama yaşamadım henüz ama uyandığımda böyle peçeteye hümkürürken her sabah kan gelmesine, lavaboya kanların kendini bırakması gibi olaylar yaşıyorum. Ama inanın diğer yan etkiler yanında hiç bir şey.

Baş Ağrısı
Günlerce 4 5 gün sürüp bitip yeniden başlayan bi baş ağrısı yaşadığım doğru. Ama migren ya da sinüzit ağrısı değil. Başınızın içinde böyle kafatasınız ağrıyor resmen, bi basınç. Geçmiyor naparsanız. Gerçi ilaç da içmek istemiyorsunuz çünkü yeterince kullanıyosunuz her gün 2 tane! Bu neden oluyor bilmiyorum, doz fazla gelmiş olabilir, ya da vücudum ilaca daha alışmadı diyedir. Ama inşallah bi daha yaşamam.

Ruhsal etkileri
Beni en çok etkileyen bölüm! Doktora sorduğumda eğer eğilimli biriysen depresyonu arttırabilir diyip geçmişti. Bendee amaan psikolojiktir o diyerek sallamadım tabiki. İlaç depresyon mu yaparmış? Ufak yuvarlak şey içince tüm gün mutsuz mu olcam yani ben diye düşünerek umursamadım. Sonra bi baktım her gün dışarda olan, aşırı sosyal, sürekli arkadaşlarıyla konuşan, buluşan ben, 2 haftadır evde yatıyorum, yatağımdan ayrılmak istemiyorum. Yatakla yorgan gibi bi ilişki kurmuştum adeta. Dışarı çağırıyorlar, ilaç yüzünden bi halsizlik var, üşeniyorum yok ya diyorum  çıkmıyorum. Bu sefer siz gelin diyorum, onlar gelincede dert dinle derken ertesi 3 gün evin halı desenlerine dalıp gider oldum. Yani her şeyi, başkalarının dertlerini bile takar, sinirlenir oldum. Akşam ailecek tv izlerken bile saçma şeylere sinirlenip sinirlenip söylenirken buluyordum kendimi. Sonra durumu farkeden annem, kızım bu ilaç seni çok sinirli yaptı, bi süre kimseyle görüşme görüşünce daha beter olmaya başlıyosun dedi. İntrnetten araştırdım, bu tarz şeyler yaşayan çok kıza rastladım, ama 2 ayın sonunda geçtiğini söyleyenler oldu, inşallah öyledir :)  He bir de  yıl önceki ergenlik halinize dönüyorsunuz, alınganlık yönünden...

Kas ağrıları
Diz altı olarak bacakta, ve gögüs altı kaburgalarda aşırı ağrı yaşadım. Bacaklarda özellikle. Çok nemlendirmek lazımmış ağrımaması için. Artık kremliyorum.
Göğüs altı değilde göğüs ortasında ağrınız varsa kolestrolünüzün yükseldiğinin göstergesiymiş, günlerce eğilemedim bile, yük yükleniyordu saki göğsümün ortasına. Kolestrolü tetikleyecek ne varsa bıraktım. Yağlı yiyecekler ve yumurta.. Doktorumla da görüşünce; kolestrolü yükselten yiyeceklerden uzak dur o halde dedi ve yumurtayı her günden haftada 1'e düşürdüm. Ve emin olun o 1 günün dışında hiç bir şekilde göğüs ağrısı çekmiyorum artık :)


24 Mayıs 2013 Cuma

ROACCUTANE DE İLK 15 GÜNÜMÜN FOTOĞRAFLARI
cildimin rengi düzeldi, izlerim ufaldı.

İlk ayım bitiyor

1. ayım bitiyor bugün.
Yalnız kaldığımda hayattan soğuma vs tarzı şeyler hissediyorum fazla üzülüp fazla sinirleniyorum. Tabi normalde neşeli biriydim. Ama son 1 haftadır bu yan etkileri yaşamıyorum ve çok güzel bir şey inşallah tekrarlanmaz. Geçen hafta az su içtiğim ve dudağıma krem sürmeyi unuttuğum için esnerken dudağımın kenarı yırtılıp kanadı. Hala düzelmedi tabi. Feci şekilde kabuklandı dudağım kuruluktan döküldü. İçtiğim suyu çoğaltınca ve krem sürmeye devam edince düzeldi tabi. Dünde böbreklerimde ağrı hissettim. Su içtim hafifledi. Bel ağrısı oldu çok fena, ayağa kalkamadım ağrıdan. Hiç aksatmadığım derse bu yüzden gidemedim ilk kez. Bugün belim daha iyi tabi. İlacı kullandığımı duyanlar -düzeltirken bir yandan öldüren ilacı mı kullanıyorsun?- diyor. Haklılar ya. Göğüs kafesi ağrılarım kolestrolü fazla yiyecekler yemedikçe yok. Yemeyi bayağı kıstım sırf ağrı olmasın diye. Yüzüm derseniz, burnumu kaşıdım diye yara oldu hassaslıktan geçmedi 4 gün. Sonra döküldü zaten. Yüzümde tek tük ufak sivilceler çıkıyor. Oynayınca yara oluyor. Önemsemiyorum pek. Çünkü habire kabuk olup döküldüğü için geçiyor :)
* bu arada 2 günde bir yağlanan saçım yağlanmıyor artık :)
Kullanmaya devam bakalım, muayene olduktan sonra yazmaya devam.

10 Mayıs 2013 Cuma

15 gün

Yaklaşık 15-16 gün oldu ilaca başlayalı. İlk haftadan sonra göğüs kafesi ağrısı başladı. Eğilince özellikle aşırı ağrıyor, dayanılmaz derecede. Etrafımdakiler üşütmeden kaynaklı olduğunu söyledi, önlemlerime rağmen geçmeyince internetten araştırmaya koyuldum. Bu da ilacın etkilerindenmiş. Bi kaç kişinin yazısına rastladım bu şikayetten olduğunu yazmışlar. Nedenini bulamadım falat süt içmeye başladım kemiklerle alakalı olabilir diye. Yine düzelmeynce kolestroldan şüphelendim ve kolestrol içeren yiyecekleri yemeyi azalttım. Faydası oldu. Burnum soyuluyor yine. Dudaklarım aşırı kuruyor. 8-9.günde zeytinyağı sürmemiştim kuruluktan resmen yırtıldı ve kanadı. Artık krem sürüyorum, bir kaç saat kurumasını önlüyor en azından. Sabahları uyanınca baş ağrılarım oluyor arasıra yine. Ve sinir sistemim bozuldu resmen. Psikolojik etkilerinin arttığını hissediyorum. Çok sinirleniyorum, durduk yere çok üzülüyorum ve kenara çekiliyorum içime kapanıyorum. İnşallah bir an önce bu etkileride geçer. Dayanılacak gibi değil çünkü..
  Onun dışında yüzüm ışıldamaya başladı görenler söylüyor :) izlerimin dahada ufaldığını farkettik :)

2 Mayıs 2013 Perşembe

İlk 7 günüm ROACCUTANE GÜNLÜK

2 Mayıs 2013

İlacı kullanmaya başlayaşlı tam 1 hafta oldu.  Yan etkiler kişiden kişiye değişebilirmiş, herkeste aynı etkiyi göstermezmiş diye okumuştum bir yerde.
  Cildim 2 ve 3. gün kurumaya başladı. Pudra sürdüğümde döküldüğünü gördüm ve bu hafta içinde burnum soyuldu. Kuruyan dudak için nemlendirici veya zeytinyağı sürmek gerekmiş. İlk günler günde 2 litreye yakın su içtiğimden midir bilmiyorum, kuruluktan yana bir yakınmam olmadı. Bu gece dudağım kuruduğu için çok acıdı ve zeytinyağı sürdüm, düzelmedi hala acıyor. Kurumadan önce sürmek gerekmiş kurumaması için, hata yaptım.
  İlk hafta yaşadığım yan etkilere gelince;
 *Güneşe güneş kremsiz çıkmamak lazımmış, kremsiz çıktım ve 5-10 dkya yakın durdum. Akşama kadar yüzüm kızarık kaldı ve acıdı.
 *Dudağım çok kurumaya başladı.
 *Cildim öyle hassaslaşmış ki, kaşıyınca ya da ufak darbe (çarpma) sonucu normalden kat kat fazla acıyor.
 *Olur olmadık şeylere aşırı sinirlenmeye başladım, ama geçiyor.
 *Yüzümde kızarmalar,pembeleşmeler oluyor. Ama çok dikkat çekmiyor güneşte olmuş gibi duruyor.
 *Belimde akşamları ağrı hissediyorum bazen.
 *Sabahları uyandığımda başım ağrıyor
 Fayda olarak;
  *Yüzümün ışıldadığını farkediyorum
  *Siyah noktalarım azaldı
  *Yüzüm eskisine göre daha yumuşak
  *Cildim eskisine göre daha temiz görünüyor
  *İzlerimde ufalma var, derinin altına gömülüyor gibi görünüyor.
  *İlacın ilk günü yüzümde bir kaç yeni sivilce vardı ve iz bırakmadan kayboldu.

25 Nisan 2013 Perşembe

ROACCUTANE GÜNLÜK

25 Nisan
Yüzümdeki sivilce izleri nedeniyle Çapa'da Dermatologa göründüm, kan tahlillerime baktı ve Roaccutane isimli ilacı önerdi. İyileşmesi 6 ay sürecekmiş, ciltte, dudakta, burunda, gözde kuruluklar, eklemlerde ağrılar, ağır depresyon, aşırı sinir, kolestrol yükselmesi , karaciğere zarar vs. türlü türlü yan etkileri varmış. Kullandığım sürece yaşadığım etkileri yazacağım. Böylece hem kendimi ve gelişmeleri daha iyi takip edeceğim hem de ilacı araştıranların merakını gidereceğim. Sabah 10 mg Akşam 20 mg kullanmam gerekiyor.
  Bugün ilacı kullanmamın ilk günü, ilk gecesi. Zaman zaman yüzümün halinin fotoğrafını çekip paylaşacağım. Bakalım neler olacak..