4 Ocak 2018 Perşembe

Kendimi nasıl tanıyabilirim?

Kendine 10 dakika vakit ayıramayanların aslında başka birine dönüştüğünü biliyor muydun?


Son zamanlarda yazılan çoğu kişisel gelişim yazılarının, eğitimlerinin konusu aynı. "Kendini sev, kendini affet, kendinle barışık ol!"
Kişisel gelişim ile benim ne işim olur deyip geçme.
En son ne zaman kendinle başbaşa oturup muhabbet ettin? Deli miyim ben ya deme. Kendimi seviyorum zaten diyipte geçme, tanımadığın birini sevme olasılığın yüzde kaç ki zaten?
Kendini ne kadar tanıyorsun?

Neredeyse çoğumuzun rutini aynı.
Sabah uyanıyoruz, ilk whatsapp mesajlarımıza bakıyoruz ardından instagram/facebook bildirimlerimiz. Kalkıp işe gidiyoruz ya da işlerimizi hallediyoruz, nefes almaya fırsat kalmadan telefon görüşmelerine başlıyoruz, az daha dinlenmeden dizi-film arayışı. Günlerden perşembeyse galeride en altlara inip #tbt arayışı. Telefon elde başparmak bir aşağı bir yukarı kim nerede ne yapıyor. Söylemeye çalıştığım teknolojinin aslında bizi ne kadar oyaladığı değil! O da olabilir. 
Ama bizi nelerin oyaladığından çok "biz kimiz" sorusu daha önemli değil mi sence de?
Tanımak için çabaladığımız o kadar insan var ki hayatımızda, tepkilerine göre davranışlarımıza yön verdiğimiz. Sevdiğimiz, arkadaşımız, patronumuz, ev arkadaşımız, anne babamız...
Peki ya biz bu hayatın neresindeyiz, herkesi bu kadar önemserken kendimizi ne kadar önemsiyoruz?
Yapmamız gereken sadece 10 dakika bile olsa o telefonu kapatmak, televizyonu kapatmak, müziği kapatmak, önümüzdeki kitabı kapatmak, elimizdeki işe 10 dakikacık mola vermek.
Ve en cesur dürüstlüğün ile kendini kendine açmak!
İlk başta zor oluyor tabi, ellerimi nereye koyacağım, zihnimi neyle oyalayacağım soruları başlıyor. Meşguliyete o kadar tabii tutmuşuz ki kendimizi. Tüm bu rutinlere mecbur değiliz ki aslında, yapmak zorunda da değiliz!

Otur 10 dk. Düşün!
1. Gün içinde neler yapıyorum?
-Hangilerini isteyerek yapıyorum
2. Gelecek için planlarım neler?
-Bu planları ben neden kurdum? Bu planları kurmamın altında yatan gerçek sebepler ne?
3.Kimlerle görüşüyorum, nerelerde zaman geçiriyorum?
-Kaçından zevk alıyorum? Kaçı bana gerçekten iyi geliyor?
4.Alışverişe çıktığımda neler satın alıyorum?
-Neden alıyorum? Kaçına gerçekten ihtiyacım var? Yoksa ben ihtiyaçlarımın dışına da mı hizmet ediyorum?
5.Neler yapmaktan hoşlanıyorum?
-Ciddi ciddi, neler ile zaman geçirmek beni gerçekten mutlu ediyor, deşarj ediyor?
6.Peki ya ben kimim? Kendimi nasıl tanıyabilirim?
-Bunu kendine soracaksın, bunun cevabını ben veremem. Yeni bir insanla tanışırken neler soruyorsun, hepsini kendine de sor. Neler seni sevindirir, neler seni üzer, sıkıldığında ne yaparsın, neler okursun, gezmeyi sever misin?
7.Kendin için ne yapabilirsin?
- Kendinle gerçekten tanıştıysan artık kendini mutlu edecek bir liste hazırlayabilirsin! Aç 2018 ajandanı yazmaya başla hatta! Biraz kendine vakit ayır, kendinle vakit geçir. Kendini mutlu et, kendini sevindir. Mutlu ol! Mutluluk zaten bulaşıcı değil mi! Evet başkalarını mutlu etmek istiyorsan önce kendinden başlamalısın. Mutsuz insanlar sürekli negatif enerji yaymaz mı zaten?
Arkadaşına mutlaka yedirmeyi düşündüğün tatlıyı ilk olarak kendine ısmarla! :)
Kendine küçük bir hediye al. Sana dayatılan hayatın dışına çık, mecburiyetten yaptığın hiç bir şey aslında seni sen yapan faaliyetler değiller.
Kendin için 10 dakika sana çok iyi gelecek.
Kendine eğer vakit ayırmazsan, asla kendinle başbaşa kalıp düşünen, sorgulayan, farkedebilen bir insan olamayıp başkalarının hayatlarını yaşayarak kendini tanımadan mutsuz bir yaşam süreceğini anlatabilmişimdir umarım...
Çünkü sen o komşunun çocuğunun okuduğu mühendislik bölümünü okumak zorunda değilsin.
O arkadaşın kadar muhteşem bir sevgili bulmak ya da evlenmek zorunda da değilsin.
Ya da o takip ettiğin insanlar gibi giyinmek ve gezmek zorunda da değilsin.
Yüksek maaşlı bir iş için o eğitimden bu eğitime koşmak da sana iyi gelmeyebilir.
Sana dayatılanın dışına çıkarsan, aslında bunların hiç birine ihtiyacın olmadığını anlarsın.
Hayat bu çünkü, hepimiz birbirimizden farklı yaratılmışız, birbirimizden farklı parmak izlerimiz, birbirimizden çok farklı hayat tecrübelerimiz var.
Eğer hepimiz mükemmel olmak zorunda olsaydık, hepimiz birbirimizin aynısı olurduk.
Ama öyle değil işte! Hem ne demişti o mutluluk saçan kadın, Nil karaibrahimgil?

"Kendini onunla bununla karşılaştırma. Başkalarının kriterlerine göre seçim yapma. O zaman başkalarının gideceği yerlere gidersin. Oralarda ne işin var? Senin yolun başka. Yokuşların başka. "

Hazır senenin başındayken, hadi bu sene bambaşka biri olalım. Bu sene kendimiz olalım. Kendimizi dinleyerek, kendi istekleri peşinde koşan, kendini mutlu edecek aktiviteler ve insanlarla zaman geçiren, kendini tanıyan, kendini daha çok seven bir insan olalım!
Mutlu Seneler!
2018 en güzel, en mutlu seneniz olsun!